Hayatın Garip Bir Espri Anlayışı Var

0
3336

Hayatın garip bir espri anlayışı var. Çoğu kez çok istediğiniz şeyleri size vermekte sıkıntı çıkarır. İstediğiniz şeye ulaşmak için adeta ondan vazgeçme şartı vardır. Ne zaman ki siz gerçek anlamda vazgeçersiniz ve o şey sizin için çekiciliğini yitirir o zaman burnunuzun dibinde bitiverir. Onca çabayla, hevesle istediğiniz şey birdenbire dünyanın en kolay ulaşılabilir şeyi olmuştur. Öyle bir durumda kendini kötü hissetmeyen yoktur herhalde. Belki de bir mesaj barındırıyordur bu kural içinde. Mesela belki diyordur ki “Her zaman elinden gelenin en iyisini yapman, büyük emekler vermiş olman, istediğini mutlaka elde edeceksin demek değildir. Senin üzerinde daha büyük bir sistem var.”

Hayatı doğru okumak ve kendi varlığını doğru konumlandırmak da tam olarak bu noktada önem kazanıyor sanırım. Eskilerin tevekkül dediği şey. İnsan olarak doğru bildiğin yolda elinden gelenin en iyisini yapmak ama olmuyorsa kendi sınırlılığının, aciziyetinin farkında olup kaldıramayacağın sorumlulukların altında ezilmekten korunmak.

Günümüz insanının büyük sorunlarından birisi de sürekli uçlarda bulunması sanırım. Ya kendini olduğundan daha aciz hissetmekte ya da küçük dağları ben yarattım havasında gezmekte. Yakından incelendiğinde ikisi de insan doğasına aykırı, sıkıntılı durumlar. Bu yanılsamaların temelindeyse zamanın getirdiği koşuşturmada insanın sessizliğe hasret, derinlikli düşünme gerektiren kendini keşfetme sürecinden yoksun kalması var. Kimin yaşamına, hayat serüvenine yakından baksanız hep bir mücadele ve koşuşturma var. Ulaşılması gereken hedefler, bitirilmesi gereken okullar, kazanılması gereken savaşlar ve ışık hızında akıp giden bir zaman. Akıp gidenin zaman değil, insanın yegane hazinesi olan ömür olduğu gerçeğine ise çok sonraları bir ayma durumu.

Günümüz insanının yavaşlamaya ihtiyacı var. Anı yakalamaya ve kendine dönmeye. Hayati soruları çok geç olmadan sormaya ve sorgulaması gerekenlerin üzerine cesurca yürümeye. Böyle bir geleneğin başlaması içinse birkaç esaslı örneğe.

Bu sebepten insan asla kendini ve yaptıklarını hafife almamalı. Çünkü yaptıklarınız eylem olmanın yanında çevrenizdekilere örnek teşkil etmesi açısından düşündüğünüzden çok daha önemlidir. Bu sebeple asla ve asla yaptıklarınızı, söylediklerinizi hafife almayın. Yaşam tarzınızla verdiğiniz mesajların bazı hayatlarda ve zihinlerde kalıcı etkilerinin olabileceğini unutmayın.

shu_fatma_yavuz

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz