İnatçı Çocuklarla Baş Etmek
Anne baba olmak, çocuklarımızı iyi bir şekilde yetiştirmek zordur, eğer çocuğunuz inatsa işler daha da karışır. Mükemmel ebeveyn yoktur ve çocukların yaptığı her olumsuz davranışın sorumlusu da ebeveyn değildir. Çocuk yetiştirme konusunda bir çok şeyi doğru yapsanız da bazen çocuğunuzla problemler yaşayabilirsiniz. Fakat sürekli problem yaşıyorsanız, sözünüzü dinlemiyorsa, disiplini bir türlü sağlayamıyorsanız bir şeylerin değişme zamanı çoktan gelmiş demektir. Unutmayın siz değişmeden, çocuğunuzun davranışları değişmeyecektir.
Tüm çocuklar doğuştan gelen farklı mizaca (huy) ve davranış şekillerine sahiptir. Bazı çocuklar uysal, sakin, işbirliğine açıkken, bazıları ise inatçı yapıdadırlar. Çocukların inatçı olması, işbirliğine yatkın olmaması; sadece, ebeveynlerin davranış şekillerine, tutumlarına ve yaşam tarzlarına bağlanamaz. Çünkü ebeveynler çocuklarını aynı şekilde eğitmesine rağmen çocuklarından biri sakin, uysal, uyumlu, işbirliğine açıkken diğeri inatçı, öfkeli ve ısrarcı olabilmektedir. Karakter ise çocuğun bebeklikten itibaren içinde yaşadığı aile toplum ve aldığı eğitime göre şekillenir. Mizaç ve karakterin etkileşimi ile çocuğun kişiliği oluşur. Kısacası doğuştan gelen mizacını değiştiremezsiniz fakat doğru bir rehberlikle karakterini şekillendirebilirsiniz.
Uysal çocuklarla inatçı çocukların öğrenme stilleri aynı değildir. Uysal çocuklarda kullandığınız bir çok yöntem inatçı çocuklarda işe yaramayacaktır. Burada yapılması gereken çocuğunuzun mizacını tanıyıp ona göre davranmaktır.
Uysal çocuklarda öğüt verme, kuralları hatırlatma, işbirliği yapma, açıklama yapma, rica etme gibi yöntemler işe yararken, inatçı çocuklarda bu yöntemler işe yaramamaktadır. Bunun sonucunda ebeveynler, kızgınlık, öfke, çaresizlik, pişmanlık (cezadan sonra), yetersizlik ve suçluluk duygusu yaşıyorlar. Böyle hissetmeleri de gayet doğaldır. Çünkü birçok yöntem denemelerine rağmen çocuklarına söz geçirememekte ve disiplini sağlayamamaktadırlar. Bunun sonucunda da evde sürekli bir tartışma ortamı ve gerginlik olmaktadır. Bazen de ebeveynler kontrollerini kaybederek çocuklarına karşı fiziksel ve duygusal şiddet göstermekteler. Peki, inatçı çocukları nasıl tanırız, özellikleri nelerdir.
İnatçı Çocukların Özellikleri
1-Israrcıdırlar,
2-Sınırları zorlarlar,
3-Kurallara direnirler,
4-Diğer çocuklarda işe yarayan disiplin yöntemleri işe yaramaz,
6-Aşırı tepki gösterirler (bağırma, tepinme, vurma)
7-Başkalarının yanında veya sokakta aşırı reaksiyon gösterirler.
8-İsteklerinin olması için ısrarla değişik yöntemler denerler.
Ebeveynlerin Yaklaşımı
İnatçı çocuklara karşı ebeveynler tarafından farklı tutumlar sergilenmektedir. Genellikle aileler “Aşırı hoş görülü tutum”, “Çok katı (cezalandırıcı) tutum”, veya “Karma tutum (iki tutumun karışımı)” gibi değişik tutumlar göstermekteler. Fakat bu tutumların hiçbiri etkili değildir ve işe yaramamaktadır.
Aşırı hoşgörülü tutum uysal çocuklarda işe yarayabilir fakat inatçı çocuklarda işe yaramayacaktır. Aşırı hoşgörülü tutumda çocuklar sınırlarını ve sorumluluklarını öğrenemezler. Sürekli kuralları ihlal ederler ve davranışlarının sorumluluğunu kabul etmezler.
Aşırı katı tutum kısa süreliğine çocuğun yaptığı olumsuz davranışı sonlandırabilir. Fakat çocuk problemi nasıl çözeceğini, nasıl iletişim kuracağını, yaptığı davranışın sorumluluğunu öğrenemeyecektir. Katı (cezalandırıcı) tutum çocukla iletişim problemlerine de sebep olur. Kısacası çocuk kısa bir süreliğine olumsuz davranışını bırakmıştır ama bir şey öğrenmemiştir. Katı tutum çocuğa saygılı değildir ve çocuğa sürekli olumsuz mesajlar verir. Çocuk kendisini aşağılanmış hisseder. Bunun sonucunda da ya içinde kapanır ya da öfkeli davranır. Ebeveynleri tarafından sevilmediklerini düşünürler. Ebeveynlerinin davranışlarını örnek alırlar ve ebeveynlerine karşı saygısız ve olumsuz davranışlar sergilerler.
Ebeveynler Nasıl Davranmalı?
Gerek uysal gerekse inatçı çocuklar için en ideal tutum “Demokratik tutumdur.” Özellikle inatçı çocukların demokratik tutuma ihtiyacı vardır. Demokratik tutum çocuğa saygılıdır ve aynı zamanda da sınırlar konusunda katıdır. Demokratik yaklaşımda amaç; çocuğu eleştirmek, cezalandırmak, çocuğa kızmak veya çocukla güç mücadelesine girmek değildir. Çocuğun davranışının sorumluluğunu alması, sınırlarını bilmesi, nasıl davranması gerektiğini deneyimleyerek öğrenmesidir.
İnatçı çocukların açık ve kesin sınırlara ihtiyacı vardır. Sınırlar açık ve kesin değilse büyük ihtimalle sınırları zorlayacaklardır. Açık ve net sınırların olması önemlidir fakat tek başına yeterli değildir. Bu kurallar sadece sözde kalmamalı, davranışlarla da desteklenmelidir. Ebeveynler çocuklarına sürekli sözlü mesaj verirler. Defalarca olumsuz davranışı yapmaması için, uyarırlar, öğüt verirler, tehdit ederler, tartışırlar, rica ederler, bağırırlar ama bir türlü eyleme geçmezler. Çocuklarda ebeveynlerinin eyleme geçmeyeceğini, sadece sözlü uyarılarda kalacağını bildiği için olumsuz davranışı yapmaya devam eder. Çünkü inatçı çocuklar sürekli sınırları zorlamak ve ne olacağını görmek ister. Eğer ebeveyn sözlü mesajlarını davranışlarla desteklemezse inatçı çocuklar üzerinde sözlü mesajların etkisi olmayacaktır.
Aşırı Hoşgörülü Ebeveynlerin Uyguladığı Yöntemler | Katı Ebeveynlerin Uyguladığı Yöntemler; | Demokratik yaklaşımda ; |
*Öğüt verme, nasihat etme
*Ricada bulunma, *Açıklama *Kuralları hatırlatma, *İkna etme, *Pazarlık yapma *Söz verdirme, *Uyarma, *Ödül verme, *Görmemezlikten gelme. |
*Bağırma *Suçlama, *Yargılama, *Hesap sorma *Eleştirme, *Meydan okuma *Tehdit etme, *Fiziksel şiddet, *Duygusal Şiddet (küsme, sevmediğini söyleme, ilgilenmeme) *Aşağılama, alay etme *Kıyaslama yapma *Ceza verme |
*Çocuğa saygı duyulur, *Kurallar açık, net ve kesindir. *Çocukla inatlaşma yaşanmaz, *Güç mücadelesine girilmez, *Sınırlı seçenekler sunulur, *Çocuklar davranışlarının sorumluğunu alır. *İşbirliği için mantıklı çözümler üretilir |
Konunun netleşmesi açısından konuyu trafik kuralları üzerinden örneklendirelim. Kırmızı ışıkta geçenleri polis yakalıyor. Kırmızı ışıkta geçmenin yanlış olduğunu anlatıyor, öğüt veriyor, bir daha geçmemeleri için ricada bulunuyor ve bırakıyor. (Aşırı hoşgörülü yaklaşım) Böyle bir durumda kaç kişi kırmızı ışıkta dururdu? Aynı kişilerin sonra tekrar kırmızı ışıkta geçtiğini ve yakalandığını düşünelim. Bu defa polis kırmızı ışıkta geçtikleri için eleştiriyor, kızıyor, bağırıyor ve hakaret ediyor(Katı yaklaşım). Bu şoförler nasıl hissederler ve kırmızı ışıkta durmaya ne kadar istekli olurlar. Sanırım öfkeli, gergin, aşağılanmış hissedeceklerdir. Polisle ya güç mücadelesine girecekler, inatlaşacaklar, tartışacaklar veya otoriteye boyun eğecekler çaresizlik hissi yaşayacaklardır ama kırmızı ışıkta durma konusunda işbirliği yapmayacaklardır. Çünkü kurallar davranışla desteklenmemiştir. İşte bu yüzden dünyanın hiçbir ülkesinde polisler böyle davranmazlar. Sadece öğüt vererek ricada bulunmazlar, hakaret de etmezler (istisnalar olabilir). Kuralı ihlal ettiğinizi söylerler ve para cezası uygularlar. Sizde yaptığınız olumsuz davranışın sorumluluğunu alır ve cezayı ödersiniz. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durmak için işbirliği yaparsınız.
Annesi tarafından 17.00 de eve dönmesi söylendiği halde bir saat geç gelen çocuk için ebeveyn tutumlarını inceleyelim.
Aşırı Hoşgörülü Tutumda Ebeveynlerin Tepkisi | Katı Tutumda Ebeveynlerin Tepkisi | Demokratik tutumda Ebeveynlerin Tepkisi |
-Sana 17.00 gelmeni söylemiştim.
-Zamanında gelmeni söyleme rağmen yine geç kaldın. -Lütfen geç kalma çok merak ettim. -Bu saatlerde dışarılar çok tehlikeli. -Tekrar geç kalmayacağına söz ver. -Eğer bir daha geç kalmazsan, sana istediğin ayakkabıyı alırım. -Anneni bir daha üzmemelisin. |
-Bu saate kadar neredesin. (hesap sorma)
-Sürekli geç kalıyorsun. (Suçlama) -Bir defa olsun sözümü dinlesen ölür müsün?(Alay etme-aşağılama) -Sen çok sorumsuz bir çocuksun.(Etiketleme) -Sende kardeşin gibi sözümü dinlesen olmaz mı? (Kıyaslama) -Seni babana söyleyeceğim artık. (Gözdağı verme) -Sen beni sevmiyorsun, sevsen üzmezdin. (Duygu sömürüsü) |
-Saat 17.00 de evde olman gerekiyordu, bir problem mi var?
-Zamanında eve gelmediğin için yarın dışarı çıkmayacaksın. -Yarından sonra yine çıkabilirsin, o zaman eve zamanında geleceğini umuyorum. (Demokratik turumda gereksiz öğüt verme, açıklama, söz verdirme gibi sözel uyarılar ve çocuğa bağırma, kızma, hakaret etme gibi onur kırıcı davranışlar yoktur. Sadece saygılı ve sakin bir şekilde kural hatırlatılır ve davranışla desteklenir. Çocuk yaptığı davranışın sonucunu yaşaması sağlanır.) |
Çocuğunuza karşı demokratik tutumu uygulamaya başladığınızda çocuğunuzun ve sizin alışmanız zaman alacaktır. Çok kısa sürede büyük değişimler beklememelisiniz. Hatta ilk zamanlar çocuğunuz direnç gösterecek, sizin bu yöntemden vazgeçirmeye çalışacaktır. Sabırla uyguladığınızda kesinlikle etkili olacaktır.
Bu yazıyı yazarken “Çocuğunuza Sınır Koyma 2” (Robert J. Mackenzie) kitabından faydalandım. Bu konuda ayrıntılı bilgi almak isteyen ebeveynlere kitabı okumalarını öneririm.
GÜZEL YAZI HOCAM ELİNİZE SAĞLIK