Denizdeki “büyük balık” sizseniz, sırf gücünüz yetiyor diye küçük balıklarla uğraşmanız hoş bir davranış değildir.
Bu herkes için önemli bir ders. Ancak Houston’daki bir okulun birinci sınıf öğrencileri bu dersi görselleştirdiler ve zorbalığın neden yanlış olduğunu göstermek için balık kuklaları kullanarak müzikal bir gösteri sergilediler.
Öğretmenleri Shelea Bennett’a göre bu gösteri, Codwell İlköğretim Okulu’ndaki öğrenciler üzerinde büyük bir etki bıraktı. “İzleyenler hikayenin içindeymiş gibi hissettiler,” diyor Bennett, “Öğrenciler, hikayenin sonunda zorbalığın neden kötü olduğunu ve bunu yapmamaları gerektiğini anlamışlardı.”
Dans, tiyatro ve görsel sanatlara daha fazla zaman
Kukla gösterisi, Houston ilk ve ortaokullarında sanat eğitimini genişletme çabasının bir parçasıydı. Şimdiyse, bu girişimin öğrencilere birçok açıdan fayda sağladığını gösteren yeni bir çalışma mevcut: Öğrencilerin sınıf arkadaşlarına karşı şefkat duygusunu geliştiriyor, disiplin suçlarının oranını azaltıyor ve öğrencilerin yazılı sınavlardaki not ortalamasını artırıyor.
Sanata daha fazla erişim sağlamanın öğrenciler için ölçülebilir faydaları olduğunu bulan bu en yeni çalışma, sanat eğitimi üzerine yapılan en büyük araştırmalardan biri aynı zamanda. Bu çalışmaya göre; dans, tiyatro ve görsel sanatlara daha fazla zaman ayırmak akademik başarının geleneksel ölçütleriyle çelişmiyor.
Araştırmacılar Dan Bowen ve Brian Kisida, “Sanat öğrenme deneyimleri öğrencilere sosyal, duygusal ve akademik sonuçlar açısından büyük faydalar sağlıyor,” diye yazıyorlar.
Tam zamanlı sanat öğretmeni önemli bir ihtiyaç
Houston Eğitim Araştırma Birliği’nden yayınlanan çalışma, Houston Sanat Erişimi Girişimi’ne katılmaya ilgi duyduğunu ifade eden, ağırlıklı olarak düşük gelirli beyaz olmayan öğrencilere hizmet veren ilk ve ortaokulları inceledi. Çalışma sonucunda sanat öğretmenlerine önemli bir ihtiyaç olduğu ortaya çıktı: Bölgedeki ilk ve ortaokulların yaklaşık üçte biri, tam zamanlı bir sanat öğretmenine sahip olmadıklarını belirttiler.
Girişime çok sayıda okul ilgi gösterdi. Bu durum araştırmacılar için iyi, bazı okullar içinse kötü haber. Araştırmada, her grupta 5000 öğrenci olmak üzere bölgeden rastgele okullarla çalışıldı. Programa dahil edilen okullar öğrencilerine yaklaşık sekiz tane ek sanat dersi sunarken, karşılaştırılan okullarda bu rakam yalnızca üç oldu.
Dersler çok çeşitliydi. Okullar öğrencilere tiyatro, dans, müzik ve görsel sanatlar fırsatları sunmak için teşvik edildi. Ve bu da okul için performanslara, gezilere, misafir sanatçı konuşmalarına ve okul saatleri dışında yapılan başka programların gerçekleşmesine yol açtı.
Akademik başarı için sanat derslerinden feragat etmeye gerek yok!
Araştırmacılar iki grup okulu birbiriyle karşılaştırdıklarında, akademik başarının yanı sıra öğrencilerin “Kötü davranışlara maruz kalan insanlara yardım etmek istiyorum,”, “Okul çalışmaları ilgimi çekiyor,” ve “Üniversiteye gitmeyi planlıyorum,” gibi anket cümlelerine ne tür tepkiler verdiklerine de baktılar.
Yazılı sınav sonuçları, disiplin ve şefkat üzerindeki olumlu etkilerin oranı az ile orta arasıydı. Örneğin, öğrencilerin disiplin ihlal oranları yüzde 3.6 oranında düştü. Bu sonuçların teşvik edici olmasının sebebi, okullara yapılan yatırımın oldukça düşük bir bütçede olması (öğrenci başına yaklaşık 15 dolar).
Girişim, diğer ölçütlerde net bir fark yaratmadı. Bunun içinde okuma, matematik puanları ve okula katılım ve üniversiteye gitme isteği de yer alıyor. “Sonuçlar olumsuz olabilirdi. Ek sanat dersleri sebebiyle matematik puanları düşebilirdi ve biri için diğerinden feragat etmemiz gerekebilirdi,” diyor araştırmacı Kisida. ”Ama feragat etmemiz gerektiğini gösteren bir kanıt yok ortada.”
Bu özellikle dikkat çekici bir nokta, çünkü bazı insanlar sınav sonuçlarını yükseltme baskısının sanat derslerini müfredatın dışına itmesinden korkuyordu (bunun olup olmadığına dair çok az kanıt bulunmasına rağmen).
Sanat, bocalayan öğrencilere öğrenmenin farklı yollarını sunuyor
Tiyatrolara ve müzelere yapılan gezilerle ilgili en yeni araştırmalar teşvik edici sonuçlara ulaştı. Bunlar arasında öğrencilerin politik hoşgörüsünü ve sanata olan ilgisinin artması, sanat eserlerini eleştirme becerisi kazanması ve bir vakada matematik ve okuma puanlarının artması bulunuyor. Düşük gelirli öğrencilerin yaz mevsiminde tiyatro oyunlarına ve sanat galerilerine gitme ihtimali, varlıklı akranlarına oranla daha az olduğu için, okullar bu tür kültürel deneyimlerin ve beraberinde gelen faydaların çok önemli bir sağlayıcısı konumunda.
Yapılan en son çalışma, ek sanat derslerinden en çok hangi öğrenci grubunun yararlandığı hakkında birçok sonuç çıkardı.
Codwell İlkokulu’nda birinci sınıf öğretmeni olarak görev yapan Tiffany Thompson, sanat derslerindeki artışın bocalayan öğrencilere iyi geldiğini belirtti.
“Akademik açıdan başarı gösteremeyen öğrenciler okulla daha ilgili hale geldiler, çünkü sanat dersleri onlara öğrenmenin farklı yollarını sunuyor,” diye belirtti.
“Çocukların sanat eğitiminden ne kadar fayda sağladığını herkesin bilmesi gerektiğini düşünüyorum,” diyor Bennett, “Normalde sanata böyle bir erişimleri olmuyor.”