Bilinçdışı süreçler düşüncelerinizi ve davranışlarınızı sandığınızdan çok daha fazla etkiliyor. Beyin birçok karmaşık dizgiyi, problemi siz daha bilinç düzeyine çıkarmadan otomatik olarak çözüyor.
Bisiklet kullanmak gibi çok karmaşık ve zor bir sistemi hiç üzerinde düşünmeden otomatik olarak yapabiliyoruz. İnsanlara ve çevreye karşı önceki deneyimlerimizden kaynaklı bir “yargı” oluşturuyoruz. Daha önce hiç görmediğimiz biri hakkında 100 milisaniyeden daha az bir sürede çıkarım yapabiliyoruz. Bütün bunlar bilinçli süreçlerin hayatımızdaki etkisinin ne kadar sınırlı olduğunu gösteriyor. Bilinçaltı sistemlerinin karar ve seçimlerimizi ne kadar etkileyebileceğini bilen reklam firmaları ve pazarlama uzmanları bundan olabildiği kadar yararlanıyorlar.Belli bir ürüne ne kadar maruz kalırsak o ürünü tercih etme olasılığımız o oranda artıyor. Bu, örtük belleğimizin dışavurum biçimlerinden biri.
İnsanlar kendi hayatlarından izler taşıyan kişi ve nesnelere daha çok ilgi gösteriyorlar. Burada önemli olan nokta o nesnenin ya da bireyin “kişiye kendini ne kadar hatırlattığı” çünkü insanlar kendi yansımalarını başka yerlerde bulmayı seviyorlar.
Coca Cola firmasının geçtiğimiz yıl başlattığı kampanya bunun yakın zamandaki bir uygulaması. Ürünlerin üzerine insanların isimlerinin ve şehirlerinin yazılması, insanların kendilerinden bir parça bulmasına ve ürünü eskisinden daha fazla tercih etmelerine neden oldu.
Yine son yıllarda bazı firmaların eski ambalajlarını kullanmaya başlaması, insanlara anılarını hatırlatıp ürünü almaya yöneltmekti.
Bilinçaltı sistemlerimizin bizi nasıl etkilediğini anladıysak çok az da olsa bazı kararları alırken kendimizi “bilinç” düzeyinde düşünmeye yöneltebiliriz.
